Sere serpe uzandığımız toprak mis gibi koksa da bulunduğumuz ortam hiç güvenli olmayabilir. Doğal ortamlarda tehlikenin nereden geleceğini kestirmek imkansızdır. Rastlantısal karşılaşmalarda dişilerin yavrularını koruma içgüdüsü ile yaptıkları saldırılar dışında gürültücü yapımız vahşi hayvanlarla karşılaşma riskimizi sıfıra indirir. Ayı yada kurt gibi etobur memeliler savunma iç güdüsüyle bizlerden uzak durur. Oysa sere serpe uzandığımız güneş tehlikelerin başında gelir. Güneşin yaydığı mor ötesi ışınlar ileri derece yanıktan cilt kanseri oluşumuna kadar çeşitli riskleri de beraberinde getirir. Kuruma diye nitelendirdiğimiz sıvı kayıpları aktif olmadığımız durumlarda da gerçekleşir. Bu durum kandaki koyulaşma nedeniyle kalp krizine davetiye çıkarmak demektir. Denge kayıpları ve algılama güçlüğü de sıvı kaybının oluşturduğu tehlikelerden bazılarıdır. Giyim tarzımızın bu tür ortamlara uygun olmadığı durumlarda çeşitli zehirli otlar, böcekler ve sürüngenler de birer tehdit unsurudur. Doğal ortamlarda yaşamaya uygun olmayan şehir insanları gerekli korumayı ancak uygun giyinerek sağlayabilir. Kırım-Kongo kanamalı ateşi bir kene tarafından bulaştırılıyor. Unutmayın risk her zaman vardır.