Doğanın bizlere en doğal armağanı olan güzelliklerin farkına varmak… Kendimi bildim bileli içimde çağlar hep bu duygu…Çağladıkça da götürür beni ayaklarım bir yerlere…
İşte bu sefer; işte bu sefer ayaklarım beni doğa harikası iki yere götürdü: Kartepe ve Abant…
Aştık güzel dostlarla birlikte; şarkılar söyleyerek, keyifli sohbetler ederek dağları ovaları… Vardık Kartepeye; sonra da “Ver elini Zirve!” dedik telesiyejlerle… Aslında zirveye tırmanabilecek kadar yetenekli olmayı çok isterdim:)
Bu gezi bana kolay yürüyüşlerle bu hobimi geliştirme kararı aldırdı:) bu benim için büyük kazançtır:)
Abant’a ise bu ilk gidişim değildi ancak bu mevsimde hiç gitmemiştim… Sanki bulutlar Abant’a kış boyunca konuk olmuş; o güzel gölü de manzarayı süslemesi için dondurmuştu:) Kuşlara mekandı gölün üzeri… Gri mavi hakimdi manzaraya… Yağmur iliklerime kadar ıslatmıştı beni ama kimin umurunda?:)Doğa keyfi herşeyin üstündeydi o an:)
Güzel insanlar tanımıştım, hepsini ayrı ayrı tanımış olmaktan çok memnun oldum…Samimi dialoglar kahkaha çınlamalarını beraberinde getiriyor; herkes stresini atıyordu… Ayrıca Türk Sanat Musikisinden nağmeler de tarafımdan özel istek üzerine icra edilmişti:)))Mikrofonumuz bile eksik değildi:)) Artık kulakların pası silindi mi silinmedi miii orasını bilemem:)))takdir sizlerin:))
Bu geziyi düzenleyerek iki gün boyunca bizlerin memnuniyeti için elinden geleni ardına koymayan, yağmur altında mangalda pişirdikleriyle:))) bizleri doyuran; herşeyden önemlisi bana bu geziyi haber vererek katılmamı sağlayan değerli canım arkadaşım Minişciğime, Gezgin- Der Yönetim Kurulu Başkanı (stand-up esprileriyle:)))) özellikle beni çok güldüren:))))) Sayın Ömer Çetinkaya’ya ve diğer emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyor; nice eğlenceli gezilerde tekrar buluşmayı diliyorum…
Sevgilerimle…
Seçil GÜREL
Teşekkür
Geçtiğimiz haftasonu Kartepe-Abant gezisine kar kış demeden katılan, ısıtılmış şarabı sıcak şarap niyetine içen, yağan yağmura rağmen horon tepen, yağmurda ıslanarak buz tutmuş gölde hülyalara dalan şömine keyfi yapmadan geri dönen, yüzlerinden gülümsemeyi hiç eksik etmeyen Gezginder gönüllülerine(özellikle Adana dan katılan Aybiz hanım ve oğlu Bora ya) ve bu geziyi gerçekleştirmemizi sağlayan Gezginder yönetimine teşekürler.
